Dört saat süren toplantının ardından Erdoğan, normalleşme takvimi ve bunun detaylarıyla ilgili açıklamalarda bulunuyor.İşte Cumhurbaşkanı'nın yapmış olduğu konuşmaya dair satırbaşları:

"SALGINI BÜYÜK ÖLÇÜDE KONTROL ALTINA ALDIK"

bıraktığımız Ramazan Bayramını bir kere daha tebrik ediyorum. Vatandaşlarımın her biri bayramı huzur içinde geçirdiğini ümit ediyorum. Salgın nedeniyle gönlümüzce bir bayram seyredemediğimiz açıktır. Vefat sayısının 45 000e dayandığı, yüzbinlerce insanımızın hastanelerde tedavi gördüğü ortamda başka türlü hareket edebilmemiz olanaklı değildir. Ramazan ayı boyunca uyguladığımız kısmi ve tam kapanma sayesinde salgını bir kez daha büyük ölçüde kontrol altına aldık.

"MİLLETİMİZİN KURALLARA UYMASINI İSTİYORUZ"

Kabine toplantımızda 1 itibaren başlayacak kademeli normalleşmenin 2. Etabını görüştük. Önümüzdeki günlerdeki gelişmelere göre milletimizle paylaşacağız. Vaka sayılarını daha da aşağıya çekmek için milletimizin kademeli normalleşme döneminin kurallarına uymasını istiyoruz. Riskli grupların tamamının aşılanması için çalışmaktayız. Belirlenen tedbirler insanlarımıza eziyet olsun diye değil bu sancılı dönemi geride bırakmak için milletimizin önüne konmaktadır.

Bu önlemleri almayan ülkelerin nasıl ağır bedelleri ödediğini sizlerde görüyorsunuz. Salgının süresi uzadıkça tahammüllerin azaldığını sabırların tükendiğini biliyoruz. İnşallah en zorunu geride bıraktık. Bir müddet daha dikkatli gitmek zorunda olduğumuzu kabul etmeliyiz. Sağlık çalışanlarımıza, emniyet ve jandarma teşkilatlarımıza, süreçte görev alan herkese şahsım ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum.

"BİZ SADECE MİLLETİMİZE BAKIYORUZ"

Salgında vaka ve vefat sayıları yükseldiğinde 'Niye tedbir almıyorsunuz' diye ortalığı velveleye verenler, ortaya çıkanlar olduğunu da görüyoruz. Bu zihniyetin yapmış olduğunı vatandaşımızın canına, geleceğine herkese saygısızlıktır. Elini taşın altına koymayıp gezenlerin asıl niyetlerinin farkındayız. Biz yalnızca milletimize bakıyoruz. Yalnızca milletimizin hakkını hukukunu, aşını işi korumanın mücadelesini veriyoruz. Gerisi teneke gürültüsüdür. Hamdolsun milletimiz de bizim ne yapmış olduğumuzı, niçin yapmış olduğumuzı çok iyi biliyor. Bugünleri geride bıraktığımızda her şeyin daha güzel olacağı bir geleceğin bizi beklediğini göreceğiz.

"645 BİN EMEKLİMİZİN MAAŞINI 1500 LİRA OLDU"

İnsanımızın hem sağlığını hem de işini aşını koruma mücadelesini verdik. Endüstri ve tarım üretiminde ihracatta en küçük bir aksamaya yol açmamak için de çalıştık. Salgın döneminde dünyada büyümeye devam etmekte olan ekonomilerden biri olduk. Vergi ve primle ilgili attığımız bu adımların yanında, kredi kolaylıkları gibi her çeşit kolaylığı gösterdik. Önemli istihdam kaynaklarından olan turizm sektörünü ayakta tutmak için çabaladık. Yalnızca merkezi yönetim bütçesinden yapmış olduğumuz harcamalar şimdiden 79 milyara ulaştı.

Bu rakam yıl sonunda 104 milyar lirayı bulacak. Şimdi bir başka müjdeye daha geliyorum. 645 000 emeklimizin maaşını 1500 tl'ye çıkardık.Bazı konvansiyonel medyada bu tür dezenformasyon yapanları görüyoruz. Bunlarda edep söz konusu değil. 1 000 000 200 000 vatandaşımız esnafa vermiş olduğumuz destekten yararlandı. Kısa çalışma ödeneğinden 3 000 000, işsizlik ödemesinden 1 000 000un üstünde vatandaşımız faydalanmıştır. Bu desteklerin tutarı şimdiden 50 milyar lirayı bulmuştur. 5 milyonun üstünde haneye nakit yardımı yaptık. Tüm bu nakdi ödemelerin tutarı 134 milyar TL gerçekleşirken bu rakam hazarin sonu 181 milyar lirayı bulacaktır. Bugüne kadar 206 milyar lirayı bulan borç ertelemenin tutarı yıl sonunda 219 milyar tl'ye ulaşacaktır.

ESNAFA İKİ GRUPLU DESTEK MÜJDESİ

1. Grupta kahve kıraathane pastane, internet kafeler vb iş yerleri yer almaktadır. Sayıları 235 000e ulaşan iş yerlerie bir defaya mahsus 5 000 liralık hibe ödemesi yapacağız.2. Grupta tamir bakım, tamirat, hırdavatçılar, müzisyenler, oto yıkamacılar, oyuncak, kozmetik, bakırcılar, ayakkabıcılar, konfeksiyonlar vb yer almaktadır. Bu gruba berberler otobüsçüler, pazarcılar dahildir. Toplamda 1 000 000 150 bini aşkın işletmeyi kapsayan bu gruba bir defaya mahsus 3 000 lira hibe desteği vereceğiz. Toplamda 4 milyar 602 milyon liralık kaynağı karşılıksız olarak veriyoruz

ÇİFTÇİLERİN BORÇLARI ERTELENECEK

Bugün çiftçilerimize de müjdemiz var. 180 bin ton patates ve kuru soğanı üreticiden alarak ihtiyaç sahibi ailelere dağıttık. Ellerinde bulunan çeltiğin 15 000 tonu da toprak mahsuslarına verdik. Bu yıl kuraklık yüzünden bazı ürünlerin rekoltelerinde azalma olacağı bellidir. Kuraklıktan zarar gördüğü belirlenen çiftçilerimizin Ziraat Bankası ve Tarım Kooperatifleri'ne olan borçları ertelenecektir.

YAŞ ÇAY ALIM FİYATINI AÇIKLADI

Ton başına bin 275 olan arpa fiyatını bin 750 tl'ye yükseltiyoruz. Nohutta 4 bin 50 lira olarak belirlendi. Açıkladığımız alım maliyetleri diğer alım kurumları için de referans alım olacak, farklı fiyatlandırma alınmayacak.Ton başına bin 275 olan arpa fiyatını bin 750 tl'ye yükseltiyoruz. Nohutta 4 bin 50 lira olarak belirlendi. Açıkladığımız alım maliyetleri diğer alım kurumları için de referans alım olacak, farklı fiyatlandırma alınmayacak. Bu yıl için yaş çay alım fiyatı kilogram başına 3.87 tl'ye, destekleme ile 4 tl'ye yükseltilmiştir.

Çiftçilerimizden tek isteğimiz tek karış toprağı boş bırakmadan dikmeleri ekmeleridir. Yeni hasat döneminin milletimize, ülkemize hayırlı bereketli olmasını diliyorum. Görüldüğü gibi TC tarihinde görülmemiş destek paketleriyle insanlarımızın yanında olmayı devam ettiriyoruz. Tüm bu gayretlerimize rağmen gönlü buruk vatandaşlarımız var ise onlardan helallik istemek inancımızın gereğidir. Bizim bu husustaki muhatabımız da milletimizin kendisidir. Eğer işi doğru yapmışsak milletimizden göreceğiz.

"19 YILDIR ÜLKEMİZİ GELECEĞE HAZIRLADIK"

Türkiye'nin 81 vilayetinin 50 bini aşkın köy ve mahallesinin her karış toprağında bizim eserlerimiz var. Bizim eser ve hizmet siyasetimize karşılık ortaya yalnızca iftira siyaseti yapanları geçmişte ve bugünde milletimizin çok iyi biliyor. Aklınıza gelen her alanda biz 18 yıl içerisinde atmışsak gönlümüz bizim rahat. Geçtiğimiz 19 sene boyunca Cumhuriyet döneminin yanlışlarıyla uğraşırken diğer taraftan da ülkemizi geleceğe hazırladık.

Eski Türkiye'nin hastalığı olan siyaset ve toplum mühendisliğini ortaya sokma, merdiven altı siyasetler bugünlerde bir kez daha artmıştır. Bu sinsi çırpınışların amacı salgın sürecini geride baktığımız hiç olmadığı kadar yakınlaştığımız büyük ve kuvvetli Türkiye'nin önünü kesmektir. 17-25 Aralık'ta Emniyet ve yargıdaki hainleri kullanarak bunu denediler. PKK ve DEAŞ örgütlerini kullanarak Türkiye'yi diz çöktürmeye çalıştılar ama başaramadılar. Milli iradeyi hedefleyen bildirilerle siyaseti ve hükümetleri biçimlendirme yönünü gösterdiğimiz kararlı duruşlarla kestik. Terör örgütlerini bir kere daha eylem yapamayacak hale getirmek için sürdüğümüz operasyonlarla hainlerin inlerini başlarına geçiriyoruz, geçirmeye devam etmekteyiz.

PKK'NIN SÖZDE SURİYE SORUMLUSU ÖLDÜRÜLDÜ!

Milli istihbarat başkanlığımız uzun süre yürütmüş olduğu çalışmalar sonucunda yerini belirlediğini PKK'nın Suriye sorumlusu Sofi Nurettin kod aldı terörist, Irak'ta gerçekleştirilmiş olan operasyonla etkisiz hale getirilmiştir. PKK'nın silahlı kanadını yürütmüş, daha sonra Suriye kanadının başına geçmiştir. Gara operasyonu sırasında 13 masum insanımızın şehit edilmesine emirleri verenlerden birisi de budur.  

PKK-YPG'nin Irak'ta ve Suriye'de saklanan teröristlerin ele başlarını etkisiz hale getirene kadar operasyonlarımız sürecektir. Bu ülkeye ihanet eden, kurşun sıkan, ulusumuzun bütünlüğüne tehdit oluşturan herkezin aynı akıbetin beklediğini bugün Millete Seslenişte hatırlatıyorum.Yürüttüğümüz kararlı mücadele sayesinde suç örgütlerinin ülkemize musallat olmasından çıkarttık. En büyük üzüntümüz ülkemizde hala çetelerden medet umacak kadar küçülen haysiyet fukarası kişilerin olduğunu görmektir. Çetelerle aynı yolda yürümesi karşısında terör örgütleri gibi suç çeteleri de zehirli bir yılan gibidir. Ne yaparlarsa yapsınlar, eski Türkiye hastalıklarını hortlatma noktasında mesafe alamayacaklar.

FİLİSTİN ÜZERİNDEN BIDEN'A TEPKİ GÖSTERDİ

Kudüs'ten ve Filistin'den gelen acı haberlerin burukluğu içerisinde geçirdik. Maalesef birilerinin "Kudüs'ten bizlere ne" yaklaşımlarına şahit olabiliyorsunuz. Hz İbrahim'den Hz. Süleyman'a kadar. 

Resulü Ekrem'in Miraca çıktığı yer Mescid-i Aksa'dadır. Hz. Ömer Kudüs'ü fethettiğinde Hristiyanlara dokunmamıştır. Kudüs'ün bugünkü fiziki görüntüsü, Osmanlı padişahlarının eseridir. Asırlarca ecdadımız mübarek yeri korumak, oradaki her dinden insanı huzur içinde yaşatmak için çalışmaktır. Osmanlı 1917'de Gazze ve Kudüs'ü saldırıları karşılamakta zorlanmıştır. Gazze'ye yapılan ilk 2 saldırıyı üstlenen Osmanlı ordusu, düşmanın takviyeyle 110 bine çıkan asker sayısı yüzünden 3. Saldırısı sonucu geri çekilmek mecburiyetinde kalmıştır. 9 Aralık 1917'den orayı muhafaza etmek için bırakılan artçı birlikten imiş. Iğdır'lı Hasan onbaşı o günden beri Mescid-İ Aksa'dan ayrılmamıştır. Bugün Biden'ın ciddi bir İsrail'in silah onayı ile ilgili imzasını gördük. O da bakıyoruz ki çok çok önemli 850 bin silah onayı. Lafa geldiğinde silahsızlanma diye konuşuyorlar.