İbrahim Kalın: FETÖ'yle mücadeleyi sulandırmak için...
'FETÖ'nün siyasi ayağı' tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, bu tartışmanın 'FETÖ ile mücadeleyi sulandırmaya yönelik' olduğunu söyledi.
Kalın'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Türkiye’de şuana kadar ciddi bir vaka ile karşılanmadı”
Korona virüsü ile ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından Kabine Toplantısında sunum yapıldığını kaydeden Kalın, “Bu virüsle mücadele konusunda biz Türkiye olarak gerekli tedbirleri aldık. Türkiye’de şuana kadar ciddi bir vaka ile karşılanmadı. Bundan sonrası ile ilgili öngörü de tedbirlerin etkili olmaya devam edeceği şeklinde. Korona virüsü ile mücadelede Çin hükümetinin yanında olmaya devam edeceğiz. Çin’e gönderdiğimiz bir takım yardımlar oldu, bunların devamı gelecek” açıklamasında bulundu.
“Çeşitli siyasi partilerin ve tarafların siyasi rant elde etme peşinde olduğunu görüyoruz”
Kabine Toplantısı’nda FETÖ ile mücadele konusunda bahsin geçtiğini kaydeden Kalın, “Son günlerde FETÖ’nün siyasi ayağı başlığı altında devam ettirilen bir tartışma var. Baktığınız zaman bu tartışmanın kaynaklandığı yere, tartışıldığı zemine, yaptığı atıflara, totalde bunun FETÖ ile mücadeleyi sulandırmaya yönelik girişim olduğu ve bu mücadele üzerinden çeşitli siyasi partilerin ve tarafların siyasi rant elde etme peşinde olduğunu görüyoruz” dedi.
Kalın, “Bu siyasi ayak ve ‘sen geçmişte bunu yaptın, sen şunu yaptın’ gibi suçlamalarla, ithamlarla bu mücadelenin sulandırıldığını, hedef saptırıldığını görüyoruz. Buna da en çok FETÖ mensupları seviniyorlardır” diye konuştu.
“Sayın Gül gurur duyabilir, bu kendi değerlendirmesidir, bizim açımızdan bağlayıcı bir tarafı yok”
Mahkemenin Gezi davası ile ilgili verdiği kararın bir yargı sürecinin bir aşamasını teşkil ettiğini belirten Kalın, “Bununla ilgili bizim bir yorum yapmamız uygun olmaz. Söz yargıda” dedi.
Abdullah Gül’ün Gezi olaylarına ilişkin açıklamasının hatırlatılması üzerine Kalın, “Son günlerde Gezi meselesi üzerinden tekrar tarihi yeniden okumaya dönük bir takım girişimlerin yapıldığını görüyoruz. Sayın Gül gurur duyabilir. Bu kendi değerlendirmesidir, bizim açımızdan bağlayıcı bir tarafı yok. O dönemde de zaten bu konuşla ilgili farklı düşünceleri vardı. Bir bütün olarak okuduğumuzda Türkiye’nin o dönemde zor bir süreçten geçtiğini, Türkiye’ye zarar verdiği asla unutmayalım. Diğer konularla ilgili bir takım şeyler söylediğini biliyorum, bizim Hulusi paşa ile yaptığımız ziyareti de zikrederek bir takım şeyler söylediğini gördüm. ‘Geldiler, dinlediler, gittiler’ şeklinde bir takı değerlendirmelerin yapıldığını üzüntü ile görüyorum. Yaşanan gerçeklik bu değil. Biz oraya kendisi ile olan hukukumuza binaen, kimseden herhangi bir talimat ya da direktif almadan gittik, fikir alış verişinde bulunduk. İki tarafında görüşlerini açık, samimi, dürüst bir şekilde dile getirdiği bir ziyaret oldu. Bunu başka yerlere çekmek, ‘geldiler, bende onlara şunları söyledim ve gönderdim’ tarzı ifade etmek yaşanan gerçeklikle uyuşmadığı gibi hukukumuzla da çok bağdaşmamaktadır” ifadelerini kullandı.
“İstanbul Başsavcılığında bu konu ile ilgili soruşturma başlatıldı”
Burhan Kuzu’nun yargı üzerinde baskı yaptığı iddiasının sorulması üzerine Kalın, “Burhan Kuzu bu iddiaları reddetmekte. Bu tabi doğrudan bizi bağlayan bir şey değil. ‘Yargıyı baskı yapıldı mı’ diye İstanbul Başsavcılığında bu konu ile ilgili soruşturma başlatıldı. Söz yargıda, gerçekler neyse yargı süreci sonunda ortaya çıkartılması herkesin menfaatine olacaktır” açıklamasında bulundu.
“Bize sunulan kağıdı ve haritayı biz kabul etmedik”
Soçi Mutabakatının güncellenmesine ilişkin bir adım olup olmadığının sorulması üzerine Sözcü Kalın, “Şuana kadar ki müzakerelerden bizi tatmin eden bir sonuç çıkmamıştır. Bize sunulan kağıdı ve haritayı biz kabul etmedik. Görüşmeler devam edecek” dedi.
Kalın, “Bütün taraflara, bu anlaşmanın garantörü olan tarafları da dahil ederek söylüyorum, bizim askerlerimize yönelik bir saldırı gerçekleşirse gerekli cevap en net ve sert şekilde verilecektir” diye konuştu.
Türkiye’ye teşekkür etmenin, taktir etmenin yeterli olmadığını belirten Kalın, “Biz bu hattı tutmazsak yarın İdlib’in tamamı gidecektir. 3,5 milyona yakın insan orada rejimin insafına bırakılmak durumunda kalacaktır. Biz buna müsaade edemeyiz. Türkiye’nin üzerindeki mülteci baskısının giderek arttığını not etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Kendilerinin ileriye dönük böyle bir vaadi olabilir”
Abdullah Gül’ün “Tercihim tam demokratik parlamenter sistemdir, TBMM bugüne kadar hiç bu kadar önemsizleştirilmedi” yönündeki ifadesinin hatırlatılması üzerine Kalın, “Sayın Gül’ün bu konuda farklı bir görüşü olabilir. Müzakereci demokratik kültür içinde biz bunu memnuniyetle karşılarız. Ama bu tartışma yapıldı, referanduma gidildi ve bu sisteme geçildi. Kendilerinin ileriye dönük böyle bir vaadi olabilir, buna karar verecek olan milletin kendisidir. Kendilerinin ileride gücü yeterse böyle bir şeyi yapabilirler. Ama milletin kararını verdiği bir dönemde bu konuyu açmak, bundan dolayı ‘Türkiye iyi yönetilmiyor’ gibi bir takım söylemler geliştirmek bizim ülkemizin siyasi, toplumsal gerçekleri ile bağdaşmamaktadır” dedi.
Hilmi Özkök’ün FETÖ ile ilgili açıklamalarına yönelik ise Kalın, şu ifadeleri kullandı:
“Hilmi Özkök Paşa’nın açıklamaları ile ilgili, elbette o dönemde böyle bir yasa olmadığı için uygulama buna göre yapılmıştır. Fakat o dönemin karmaşık yapısını tekrar hatırlamakta fayda var. Bir dönem bu ülkede hiçbir ayrım yapmadan sadece dini hassasiyetleri olduğu için, dini pratiği olduğu için birçok insanın birçok kurumdan atıldığını, haklarının elinden alındığını da hatırlamamız lazım. FETÖ bu boşluğu kullanarak orduya da sızmış olabilir. Ama hatırlayın FETÖ’nün Türk ordusuna girişi 2000’li yıllarda, AK Parti döneminde başlamadı. Bu 70’li, 80’li yıllarda başladı. Bütün bu süreci göz ardı edip, getirip konuyu bir şekilde AK Parti’ye, Cumhurbaşkanımıza bağlamak da tarihi gerçeklerle bağdaşmıyor.”
HABERE YORUM KAT
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.