Ekranlara gelen son bölümünde Alya, Garip ve Melek hikayeleri konu edindi ve tüm sevenlerini kendisine hayran bırakmayı başardı. En çok da Alya’nın çocukluk sırasında yaşadığı travmalar adeta damga vurdu demek en doğru söz olacak. Bölümün sonuna doğru karşımıza çıkan Selvi Akdoğan karakteri de önümüzdeki bölüm için heyecan dolu anları meydana getirdi.

Doktor Hanım Melek’e nasıl bir yön gösterecek?

Kırmızı Oda her yeni bölümü ile farklı heyecanları meydana getiriyor. Son bölümünde en can alıcı sahnelerinden bir tanesi de Meliha karakterinin kızı olan Melek üzerinde oldu. Melek yani yeni adıyla Hayat bizlere neler gösterecek ve başına neler geldi. Kırmızı Oda 9. Bölüm bitişinde herkesi şok etkisine sokan Melek’in bir anda gelmesinin ardından Meliha’nın hayatını kaybettiğini söylemesi büyük şok etkisini daha da arttırdı.

Doktor Hanım’dan kendisine sadece annesini anlatması için rica etti. Bu kısım çok önemliydi çünkü her ne olursa olsun annesi hayatta olmasa da doktor ve danışan arasındaki her şey gizli kalmak zorundaydı. Melek; Doktor Hanım’a o yangın anını baştan sona anlattı ve kafamızda meydana gelen soru işaretlerinin bir kısmı yok oldu.

Tabi ki Melek’in yaşadığı olayların genelinde annesini suçluyor olması da büyük dikkatleri üzerine çekmesine neden oluyordu. Olan durumlardan Melek bariz bir şekilde sadece annesini suçlu tutuyordu. Tabi ki de Melek her ne kadar annesini suçlasa bile Doktor Hanım tüm detayları ile her şeyi iyi bir şekilde yerine oturtacak.

Çünkü Melek, kendi özgürlüğünü düşünerek yıllar boyu annesinin ne kadar canını yakan o yangın ve annesinin yaşadıklarının hala farkında bile değildi. Doktor Hanım; her adımında hasta ve danışan arasında her şeyin gizli kalması gerektiğine dikkat ederek Melek için nasıl bir yön gösterici olacak ve neler anlatacak tüm sevenler tarafından büyük bir merak ile bekleniyor.

Garip’le vedalaşırken, Selvi ile tanışıyoruz…

Kırmızı Oda ekranlara gelen son bölümü içerisinde her ne kadar çok sevsek bile Garip ile çok kısa sürede vedalaştık. Menekşe’nin yaşadıklarını bir anda öğrenmemiz aslında Garip’in hayatının bir anda nasıl alt üst olduğunu görmemize yardımcı oluyor. Aslında Menekşe istemeden de olsa neler yaşamak zorunda kalmış.

O kadar çok şeye göğüs germek zorunda kalmış ki, Menekşe hayatını kaybetti ama sadece Garip değil tüm sevenleri bir anda o acıyı derinlerinde hissetti. Garip iyi de Doktor Hanım’ın kapısını çalmış da birçok şeyin geç de olsa farkına varmayı başarmış. Bu durumu kendisi de derinlerine kadar fark etti. Her ne kadar terk edilmekten çok korkuyor olsa bile bu durum ile yüzleşmek zorunda kaldı.

Menekşe ile yollarının kesişmesinin bile tesadüf olmadığının farkına vardı. Garip’in vedası her ne kadar insanları derinden etkilese bile Selvi karakterinin gelmesi de o kadar şaşırtıcı anları beraberinde getirdi. Bölümün tam biteceği anda oğlu ile beraber karşımıza çıkan Selvi’nin o kadar içten bir şekilde oğlum diyerek ağlaması adeta tüm seyircilerin içinin cız etmesine neden oldu.

Sema Keçik, her yapımında olduğu gibi Kırmızı Oda dizisinde de usta oyunculuğunu ilk bölümden ortaya koymayı başarmış. Evden dışarı adım atmayı başaramayan ve ciddi anlamda agorafobi hastalığı ile yüz yüze olan Selvi tedavi için bile evden çıkamıyor. Oğlu en son çare olarak annesinin online terapi almasını ister.

Yeni bölümde ekranlara online terapi ile gelecek. Olayın seyri nasıl devam edecek ve terapi nasıl gerçekleşecek herkes tarafından büyük bir merak ile bekleniyor. Özellik ile de korona virüs süreçlerinden dolayı çok zorda olsalar bile evden dışarı çıkmaktan korku duyduğumuz bu anlarda agorafobi hastalığının dizide işlenmesi birçok kesim için iyi olacak. Dizide genel olarak terapi olaylarının farklı bir şekilde ele alınması aslında Kırmızı Oda dizisinin ne kadar güçlü bir yapım olduğunu yine ortaya sergilemeyi başarıyor.

Alya çocukluğundan gelen en büyük travmasını anlattı.

Dizinin ilk bölümünden bu yana kadar Melisa Sözen usta oyunculuğu ve canlandırdığı karakteri adeta bizlere yaşattığı için en çok dikkatleri çeken isimlerden bir tanesi oluyor. Bu hafta da Alya karakteri adeta bölüme damgasını vurdu.

Alya karakteri ile aslında ne kadar başarılı bir oyuncu olduğunu da hepimize göstermeyi başardı. Alya karakterinin çocukluk travması aslında bu bölüm içerisinde herkesin en derinlerine kadar işlemesine neden oldu. Alya tüm duygularını adeta çocukluk döneminde sıkışmış bir şekilde bırakmış ve bir daha oradan çıkaramamış.

Bu durumun asıl nedeni de annesinin ona sen ben olacaksın demesi ve Alya’nın benliğine yerleşen bu sözün adeta tüm hayatına şekil vermesi olduğu dikkatleri çekiyor. Annesinin saçlarından annesinin elbisesine varana kadar her şey… Geçmişte annesinin Alya’ya yaşatmış olduğu her şey yüzünden koruma refleksi maalesef ki olması gerektiği gibi gelişim gösterememiş.

Karakter olarak Alya her ne kadar kendini çok güçsüz gören bir kız olsa bile aslında herkesin gördüğü en güçlü isimlerden bir tanesi. Hasta bir insanın bu kadar ağır sözlerinin küçük bir kızın benliğine işlemesinin ardından annesinin uyguladığı psikolojik şiddet ile sadece dünü değil, bu günü ve yarınları da kararmış. Adeta anlattıkça zehrini akıtması, Alya’nın tüm olayları daha da rahat anlatmasına yardımcı oluyor.

Alya hikayesinde aslında bu hafta en dip hikayeyi gördük desek bile yeri olacak. İlerleyen bölümlerde ön görülen durumlara göre Alya büyük ihtimal artık Doktor Hanım sayesinde geçmişi geçmişte bırakarak bugün ve yarınlarını kurtarmak için yavaş yavaş iyileşmeye başlayacak. Alya çok zeki bir isim olurken yüz güldürmeyi başaran ve pozitif hallerini de göstermeyi hak eden Kırmızı Oda izleyici olarak da dile getirebiliriz.