Yurt içi ve yurt dışında birçok ülkede workshop düzenleyip mesleğinin püf noktalarını öğreten Şemi, “Allah bana ömür verdikçe bu meslekten kopmak istemiyorum. Maddi olarak hiçbir beklentim yok. Festivallere, organizasyonlara ve eğitim vermeye devam edeceğim” dedi.
76 yaşındaki Ali Şemi, 1953 yılında kentin Seyhan ilçesi Tepebağ Mahallesi’nde bulunan bir kebapçıda çırak olarak işe başladı. 1967 yılında çırak olarak başladığı iş yerinde usta olan Şemi, 1977 senesine kadar aynı yerde çalıştı. 1977 yılında kentteki büyük bir otele transfer olan Ali Şemi, 12 yıl da bu otelde çalışarak Türk mutfağını yurt içi ve yurt dışında temsil etti.
1989 yılında emekli olan usta Şemi, daha sonra 1 yıl Gaziantep'te, 1 yıl Mersin'de ve tekrar 3 yıl Adana’da çalıştı. Başta Almanya olmak üzere birçok ülkede workshopta düzenleyen Şemi, kentteki aşçılarla birlikte Adana Aşçılar ve Pastacılar Derneğini de kurup başta kebap olmak üzere insanlara yemek yapmanın püf noktalarını öğretti. Öte yandan Şemi, gittiği ülke ve şehirlerden sayısız plaket aldı.
İlerleyen yaşına rağmen mesleğinden kopamayan Ali Şemi, geçen sene ise tekrardan kentteki bir kebapçıda işe başladı. Burada kente gelen yerli ve yabancı turistlere eğitim veren emektar usta, sevdiği kebapçılık mesleğine de devam ediyor.
"Maddi olarak beklentim yok"
İHA muhabirine, mesleğine aşık olarak çalıştığını anlatan Şemi, “1953 yılından bu yana çalışıyorum. Bıraksalar köşeme çekileceğim ama bir an olsun kimse de bırakmıyor. Çok özel müşterilerim gelirse artık ocağın başına geçip kebap pişiriyorum. 9 yaşında başladım ve bu yaşıma kadar kopamadım meslekten. Bazı arkadaşlarımız inanmıyorlar ama gerçekten 76 yaşındayım. Allah bana ömür verdikçe bu meslekten kopmak istemiyorum. Maddi olarak hiçbir beklentim yok. Festivallere, organizasyonlara ve eğitim vermeye devam edeceğim” diye konuştu.
"Mesleğimden kopamıyorum"
Otelde aşçılık yaptığı dönemde yurt dışına da gidip ders verdiğini belirten Şemi, “İlk olarak 5-6 defa Almanya’ya gittim. Eğitim verdim ve eğitim aldım. Oradan Hollanda’ya ve İtalya’ya gittim. Çok şey öğrendim ve öğrettim. Her gittiğim yerde önce Adana ve ülkem diyordum. Emekli olduktan sonra Endonezya’ya gittim ve 3 ay kaldım. Ürdün’e gittim. Ben 32 senedir emekliyim. Mersin’den, İzmir’e kadar bütün otellerde yetiştirdiğim kişiler çalışıyor. Çok memnunum bundan. O nedenle de bu meslekten kopamıyorum” ifadelerini kullandı.
"Kebap acılı da, acısız da olur"
Adana Kebap yapılırken yüzde 70 el kıyması, yüzde 30 makine kıyması konulduğunu anlatan Şemi, “Biber isterseniz konulur ama mutlaka makine kıyması girmesi lazım. El kıymasını da çok iyi çekmeniz lazım. İyice yoğuracaksınız. Bazı arkadaşlarımız kebabı tutturmak için başka şeyler karıştırıyor içerisine ama iyi bir usta onları kullanmaz. Orijinal Adana Kebap acılı da, acısız da olur. Tercih meselesi” dedi.
Mesleğe olan aşkından dolayı şiir yazdı
Ali Şemi, yurt dışındayken mesleğe olan aşkından dolayı şiir de yazdığını vurguladı. Şemi’nin yazdığı şiir ise şu şekilde:
“Özledim, Adana’mı özledim. Dörtyol ağzını, Kuruköprü’yü özledim. Baraj Yolu’nu, Karataş’ı özledim. Çakmak Caddesi’ni, kebabını özledim. Şalgamını özledim, o mis gibi portakal ağaçlarının kokusunu özledim.”