Antalya'da yaşayan Tarık ve Ceylan Özdemir çifti 2017 yılı aralık ayında ilk çocuklarının dünyaya gelmesinin mutluluğunu yaşadı. Son derece sağlıklı olan erkek çocuklarına Ata ismini veren genç çift, günler ilerledikçe çocuklarının davranışlarında farklılıklar gözlemledi.
İddialara göre, doğumun gerçekleştiği özel hastanede son derece sağlıklı dünyaya geldiği söylenen minik Ata'yı başka bir hastaneye götüren Özdemir çiftinin bebeklerinde, epilepsi ve kesin bir tedavisi bulunmayan mikrosefali (baş küçüklüğü) hastalığı teşhis edildi.
3. ayına kadar sık sık nöbetler geçiren minik Ata, birçok kez yoğun bakıma kaldırıldı ve yaşam mücadelesi verdi. Bu süre içerisinde turizmci anne Ceylan Özdemir de işini bırakmak zorunda kaldı, babaysa gündüzlerini işte, akşamlarını hastane koridorlarında geçirdi.
Aile, minik yavrularını hayatta tutabilmek için hastane hastane gezdi. Doktorlardan '3 ay yaşar' cevabı alan aile, ümidini yitirmedi. Ata, baba ve annesinin şefkatiyle yaşama tutundu.
Şu anda 2.5 yaşını dolduran küçük Ata, evinde haftada 2 seans olmak üzere fizik tedavi alıyordu, fakat pandemi sürecinde ara verilmek zorunda kaldı.
2 aydır yeniden fizik tedavi almaya başlayan Ata, el parmaklarını kilitlemeye başlarken, el ve ayaklarındaki gevşeme gözle görülmeye başladı. Ailenin en büyük mutluluğu ise Ata’nın başını düz şekilde tutabilmesi ve doktorunun yardımıyla kısa süreli de olsa ayağa kalkabilmesi oldu. Anne Ceylan Özdemir ise o anları cep telefonu kamerası ile kaydetti sosyal medya hesabından paylaştı.
"Kafasını dengeli tutuyor"
Oğlunun gelişim sürecinden duyduğu mutluluğu dile getiren anne Ceylan Özdemir, “Ata şu an iki buçuk yaşında, yaklaşık üç ay sonra 3 yaşına girecek. Maalesef hastalığının verdiği etkenlerden dolayı bir çok uzvunu gerçekleştiremiyordu. Ama zamanla birçok yol katedebildik. Bunda fizik tedavinin rolü var. 7 ay boyunca fizik tedavi alamadık, pandemi döneminde gerileme oldu. 5, 6 haftadır fizik tedavi almaya başladık.
Ata, kaybettiği bir çok şeyi geri almaya başladı. Ata, normalde kafasını hiçbir şekilde tutamıyordu, öne doğru atıyordu. Şu anki durumuna bakacak olursak ilerleme kaydediyoruz. Fizik tedaviyle nöbetlere de faydası oldu. Ata hiçbir şekilde kafasını tutamıyordu.
Tabi ki büyük mutluluk. Oturmasında bir ilerleme kaydedebiliyoruz. Annesi olarak gözlemlediğim kadarıyla rahatlıyor. En önemli şey kafasını ve vücudunu dengeli şekilde tutması onun dışında rahatlaması çünkü sürekli yatan bir çocuktu Ata” dedi.
"Bu hali bizi mutlu etti"
Ata’nın fizik tedaviyle birlikte yavaş yavaş ellerini de açmaya başladığını ifade eden Özdemir, "Güzel bir yol katediyoruz. İnşallah Allah izin verirse ilerleyen zamanlarda daha güzel gelişmeler olacağını düşünüyoruz. Çok mutlu oluyoruz, bizim için çok büyük bir şey. Yürümesinin, koşma
sının dışında rahat bir şekilde nefes alabilmesi için biz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Ata, 8 kez yoğun bakıma girdi çıktı. Her seferinde daha da güçlü oldu. Bu da bize umut veriyor. Ata'nın güçlü olması, tedavilerine cevap verebilmesi çok önemli.
Bu tedaviler oluyor ama kendisi de bu tedavilere cevap veriyor. İlk fizik tedavi aldığı zamanla şu an aldığı fizik tedavi arasında dağlar kadar fark var. İlerleyen zamanlarda etkilerini göreceğiz. Ama şu anki hali bizi çok mutlu ediyor" diye konuştu.
"Başını doğru tutabilmesi önemli"
Fizik tedavi uzmanı Oğuz Atılgan ise, "Ata hareketlerimizle rahatlıyor. Fizik tedavi hareketlerine daha iyi reaksiyon veriyor. İlerlemeleri günbegün veriyoruz. Başını tutabilmesini çok hızlı kazandı.
Bu çok iyi bir gelişme. Başını doğru ve dengeli şekilde tutabilmesi beynin doğru oksijenlenmesini fazla arttırıyor. Yatış pozisyonundan artık ayakta durma pozisyonuna geçmemiz lazım. Bunu sağlamak için de duruş egzersizleri yapıyoruz" dedi.