Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: Çok seviyorsan git sen görüş

Erdoğan, ''Türkiye, Suriye'de toprak bütünlüğünü sağlamak istiyorsa Esed ile temasa geçilmeli. Suriye'nin sahibi belli. Bu gerçeğin bilinmesi lazım.'' diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi.

"ÇOK SEVİYORSAN SEN GİT GÖRÜŞ"

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Çok seviyorsan sen git görüş. Zaten adamların görüşüyor. Aldıkları neticeler ortada. Şu anda Esed'in nasıl bir katil olduğunu görmüyorsan sana ne diyelim ya! Şu anda Rusya'nın İran'ın desteği olmasa Esed'in ayakta durması mümkün değil. Terör örgütleri destekli olarak bir mücadele yürütüyor. Kim var arkasında PYD, PKK, bunlar. Biz ise Ulusal Millî Ordu ile oradayız. Varsın Bay Kemal'in dostu olsun ama bizim olamaz.

İDLİB'DE 3 ŞEHİDİMİZ VAR

İdlib'de 3 askerin şehit olduğunu belirten Erdoğan, "Mekanları cennet olsun. Fakat onun yanında rejim güçlerinin kaybı çok büyük." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hindistan şu anda katliamların cirit attığı bir hale ülke geldi. Müslüman katliamı yapıyor Hindular. Bunlar nasıl olacak da dünya barışına imkan verecek, destek verecek? Mümkün değil." dedi.

“Biz karşımızdaki herkese eşref’i mahlukat nazarıyla bakıyoruz”

Avrupa Parlamentosu’nun gündemine taşınan göçmen çocuklar mevzusuyla ilgili Erdoğan, “Siyasette her mevzi, her mevki, her temsil önemlidir. Yeter ki siz bu imkanı doğru değerlendirin. Mesela geçtiğimiz günlerde ülkemizin en çok eleştiriye maruz kaldığı yerlerden biri olan Avrupa Parlamentosu’nda bir rapor yayımlandı. AK Partili İstanbul Milletvekilimiz Serap Yaşar’ın girişimiyle hazırlanan ve raportörlüğünü de kendisinin üstlendiği bu çalışma, Avrupa’daki kayıp, mülteci ve göçmen çocukların meselesini dünya gündemine taşıdı. Çeşitli ülkelerden Avrupa’ya gelen on binlerce göçmen çocuğun kaybolduğu gerçeğinin bizzat Avrupa Parlamentosu tarafından rapora bağlanmış olması çok önemlidir. Halbuki aynı dönemde Türkiye, sayıları milyona yaklaşan sığınmacı çocuğa barınmadan eğitime kadar her türlü imkanı sağlamıştır. Avrupa’nın bırakınız bunlara benzer hizmetler sunmayı, çocukların bizzat kendilerine bile sahip çıkamamış olması aramızdaki farkın göstergesidir. Biz, karşımızdaki herkese eşref’i mahlukat nazarıyla bakıyoruz. Kökeni, dini, dili ne olursa olsun her insan bizim için hürmete layıktır. Avrupa ise kapısına gelen mazlumları kendine tehdit olarak görüyor. On binlerce çocuğun Avrupa içinde nerede olduğu, hangi amaçlarla kullanıldığı, kimler tarafından kaçırıldığı, ancak vicdanı nasır tutmamış insanlar için bir anlam ifade eder. Böylesine derin, insani boyutları olan bir konunun Avrupa Parlamentosu'nda gündeme getirilmesi belki vicdanları harekete geçirir diye umut ediyoruz” dedi.