Menopozun kelime anlamı olarak son adet demek olduğunu aktaran Op. Dr. Işıklar, bu; yumurtalıkların artık çalışmaması anlamına geldiğini ve bunu bir süreç olarak düşünmek gerektiğini ifade etti. Işıklar, “Bir anda her şey değişmiyor, menopoza yakın dönemde yumurtalıklar eskisi kadar düzenli çalışmamaya, hormonlarda dalgalanmalar olmaya başlıyor, sıcak basması sıkıntı gibi sorunlar da bundan kaynaklanıyor. Yoksa östörojen hormonu tamamen bittiği için sıcak basması gibi sorunlar yaşanmıyor, öyle olsa 60 yaşından sonra herkes bu sürece giriyor ve o zaman hayatlarının kalan kısmın bu şekilde yaşamak zorunda kalırlardı ama böyle değil, bu geçici bir süreç” diye konuştu.
"Erken menopoza girenlere öneriliyor"
Menopozu engelleme şansının olmadığını belirten Op. Dr. Işıklar, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Bu dönemde kullanılan hormonlar, adet zamanlarını düzenliyor, sıcak basması gibi sıkıntıları rahatlatıyor ancak menopoz devam ediyor, bunu durdurmuyoruz sadece kişinin adet görmesini sağlıyoruz. İsteyen kişilere adetin devam etmesi için hormon tedavisi yapıyoruz, hormon dalgalanmaları nedeniyle kemik erimesi sorunu yaşanabiliyor, bu kişilere özellikle öneriyoruz.
Çünkü kemik erimesi ileri yaşlardaki kadınlarda en çok ölüm nedenlerinden biri ne yazık ki. 40 yaşından önce menopoza girenlere de öneriyoruz, çünkü erken menopoz sonrası vücudun tüm bölgelerinde erken bir yıpranma meydana geliyor, kalp ve damar sistemi hastalıkları sıklığı artıyor ve yine alzheimer hastalığının da daha sık görüldüğü belirtiliyor.”
"İlk yıllarda dikkatli olunmalı"
Menopoz döneminde doğurganlığın bittiğinin kabul edildiğini aktaran Op. Dr. Işıklar, “Hormon tedavisi ile adet görülmesinin doğurganlığa bir etkisi yok. 50 yaşından önce menopoza giren kadınlara ilk 2 yıl dikkatli olmalarını öneriyoruz, çünkü bazen menopoza girdiklerini sanıp hamile kalan vakalar görülebiliyor, son adetin üstünden en az 1 yıl geçmeden kadınların menopoza girdiklerini kabul etmiyoruz. O süreçte dikkatli olmakta fayda var” şeklinde konuştu.
"Hormon tedavisi 5 yıl sürebilir"
Hormon tedavisi süresinin kişiden kişiye göre değişmekle birlikte kontrol altında 5 yıla kadar devam edilebildiğini dile getiren Işıklar, şunları söyledi:
“Hormon kanser yapar mı endişesi var, kullanılan hormonların çoğu doğal değil, dolayısıyla birtakım kanser hastalıkları ile ilişkilendiriyorlar ancak hormon kanser yapar, bunu kesinlikle kullanmamalıyım düşüncesi doğru değil, erken dönemde 40’lı yaşlarda menopoza girenlere hormon tedavisini öneriyorum. Ya da kemik erimesi, kalp rahatsızlıkları gibi sorunları olanlara da yine öneriyorum. Menopoza girdikten sonra en az 1 kere bir doktora görünmek lazım, hormon tedavisine kişi doktoru ile birlikte fayda zarar hesabını yaparak birlikte karar vermeli. Menopozun ilk dönemlerinde verilmedikten sonra hormon tedavisinin yapılmasının bir anlamı ve faydası yok. Menopoza girdikten sonraki ilk yılda başlanması idealdir.”
Op. Dr. Seda Deniz Işıklar, ailede ya da kendisinde geçirilmiş kanser öyküsü olanlara hormon tedavisi önermediklerini de sözlerine ekledi.