HDP önündeki aileler eylemlerine kararlılıkla devam ediyor: “Ya çocuklarımız alacağız, ya da biz burada öleceğiz”

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan ailelerin 3 Eylül 2019’da başlattığı oturma eylemi 392 gündür devam ederken, bu süre zarfında 18 çocuk terörün pençesinden kurtarılarak güvenlik güçlerine teslim oldu. Çocukların bir bir teslim olması ailelerin de umutlarını güçlü tutmalarını sağladı.

Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından kaçırıldığı iddiasıyla farklı kentlerden Diyarbakır’a gelerek HDP il binası önünde oturma eylemi başlatan ailelerin evlat nöbeti 392’nci gününe girdi. 1 yılı aşkın süredir devam eden eylem sonucu 18 çocuk, terörün kirli pençesinden kurtularak güvenlik güçlerine teslim olup aileleri ile buluştu.

Şimdiye kadar 18 çocuğun ailesine kavuşması, eylemlerine devam eden annelerin de umutlarına umut kattı. Umutlarını ilk günkü tazelikle koruyan aileler, evlatlarına kavuşacağı günü bekliyor.

“Kız çocuklarını götürüp dağda ölüme terk ediyorlar”

Kızı Songül’e kavuşma ümidiyle eylemi sürdüren anne Fatma Akkuş, “392 gündür buradayız ve çok umutluyuz. Allah’tan umut kesilmez. Allah’ın izniyle çocuklarımızı onlardan alacağız. Onlar hiç sevinmesinler çocuklarımızı götürenler Allah’ından bulsunlar.

Çocuklarımız günahları öbür dünyada, onlardan sorulacak bu dünyada kaçtıkları gibi öbür dünyadan kaçamayacaklar. Ben burada kızımı bekliyorum ve herkesi bekliyorum. Bu çocuklar onlara ne yapmış onlara orada zulüm yapıyorlar. Asker, polis, küçük çocuklar ve kız çocuklarını götürüp dağda ölüme terk ediyorlar. Bunlar neyin peşindedirler? Allah onları ıslah etsin” dedi.

“Kızım gelsin kapım sonuna kadar ona açıktır”

Ömrünün sonuna kadar kızının peşini bırakmayacağını ve kızının yolunu gözlediğini belirten anne Akkuş, “Kızım sen neredeysen gel. Hani sen bana ‘Anne beni okula kaydet’ dedin şu anda elinde bulunan son çektiğim fotoğrafıdır. Fotoğrafını çektim okula kaydetmek için ama kaydetmeden kaçırdılar. Kızım beni görüyor ve duyuyor ise gelsin kapım sonuna kadar ona açıktır” diye konuştu.

4 yıl önce kaçırılan oğlu Özkan (20) için 9 Eylül 2019’dan beri HDP il binası önünde oturma eylemini sürdüren Diyarbakırlı baba Süleyman Aydın da 18 ailenin evladına kavuştuğunu şuanda burada bulunan 140 anne ve baba olarak eylemlerine kararlı olduklarını söyledi.

“Bizler demek ki doğru adresteyiz”

Çocuklarını terör örgütü PKK’dan alıncaya kadar eylemlerini sürdüreceğini aktaran baba Aydın, “392 gündür HDP il başkanlığı önünde eylemimizi sürdürmekteyiz. Eylemimiz gittikçe sonuç veriyor ve 18 evladımız güvenlik güçlerine teslim olarak ailene kavuştu.

Biz evlat nöbeti tutan anne ve babalar olarak 140 aile burada eylemimiz sürdürüyoruz ve 140 yıl da geçerse biz çocuklarımızı bunlardan almadan buradan ayrılmıyoruz. Bizler demek ki doğru adresteyiz ve bu doğru adreste olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Ne yaparlar ise yapsınlar biz bu eylemi sonlandırmayacağız”

PKK’da büyük bir çözülme olduğunu inşallah kendi çocuklarının da seslerini duyup güvenlik güçlerine teslim olacağını vurgulayan Aydın, “Oğlum ve yanında bulunanlar beni duyuyor ve görüyor ise baksınlar 18 çocuk güvenlik güçlerine teslim oldu ve ailesine kavuştu

Sizi orada korkutuyorlar, size diyorlar ki ‘devlet size işkence yapacak, sizi öldürecek’ o yüzden inanmayın onlara bu kesinlikle yalandır. Biz hepimiz bu ay yıldızlı bayrağın altında doğduk ve bu ay yıldızlı bayrağın altında da öleceğiz. Biz devletimizden razıyız, Allah devletimize zeval vermesin.

Cumhurbaşkanımız ile İçişleri Bakanımıza teşekkür ediyoruz. Kendi çocuklarıymış gibi bizim çocuklarımızın üzerinde çok duruyorlar. 18 evladımız geldi ve biz bundan eminiz ki çocukların hepsi güvenlik güçlerimize teslim olacaklar. Bu hasretlikte bir an önce son bulur. Çocuklarımız gelinceye kadar hiç birimiz bu HDP İl Başkanlığı önünde ayrılmayacağız.

HDP milletvekillerinde de biraz vicdan var ise Kürt ailelerine burada sahip çıkarlar, Kürt ailelerine burada laf söylemezler. Bizlere hakaret ediyorlar, bizlere laf söylüyorlar ve bizlere PKK işareti yaparak el sallıyorlar. Ne yaparlar ise yapsınlar biz bu eylemi sonlandırmayacağız. Sonuna kadar burada olacağız, ya çocuklarımız ya da biz burada öleceğiz” dedi.