Bahçeli'nin konuşmasından satır başları şu şekilde:
"İHTİYAÇ OLSUN..."
"İdlib'de 27 Şubat 2020'de yaşanan şehitler milletimizi derinden yaralanmıştır. Esad ve alçak destekçileri kanımızı dökmüştür. Kim hangi saldırıyı yaparsa yapsın Türk milletinde akacak kan da bitmez ayağa kalkacak kahraman da eksilmez.
Alçak saldırının ardında Suriye vardır, İran vardır.
Allah tektir. Ordusu Türk oğlu Türktür. Yiğit evlatlarımıza kim kurşun sıkıyorsa kendi kanlarında boğulmaya mahkumdur.
İdlib’den çekilirsek Hatay’dan oluruz. Suriye’deki kargaşa Anadoluya yayılır.
Kendi payıma konuşuyorum, ihtiyaç olsun, silahımı kuşanır, bayrağımı alır cepheye koşarım. Son ana kadar cephede vuruşur, Allah nasip ederse şehit olurum. Çünkü aklım hep Türkiye'dir.
Sorulacak hesabımız, alınacak intikamımız vardır. Rejim unsurları saklanacak delik aramanının derdindedir. Türkiye İdlib'de savaş oyunlarının içinde değildir, buna niyeti de yoktur. Gaye vatandır, sınır, insan güvenliğidir. İdlib'den geri çekilirsek Hatay'dan olmamız kaçınılmazdır.
Rejim uçaklarının arasında Rus uçakları vardı, kimi kandırıyorlar."
KILIÇDAROĞLU'NA BÖYLE TEPKİ GÖSTERDİ!
"Sayın Kılıçdaroğlu bunu da mı inkar edeceksin, buna da mı kara çalacaksın, bu tepeyi de mi yok sayacaksın? Zannedersem Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, 30 Ağustos 1924’de Dumlupınar’da yaptığı konuşmayı Kılıçdaroğlu hiç duymamıştır. Ne diyordu aziz Atatürk, 'Bu sahada akan Türk kanları, bu gökyüzünde uçan şehit ruhları devlet ve cumhuriyetimizin sonsuz koruyucularıdır.
Burada gerçeklerini söylediğimiz 'Şehit Asker' âbidesi işte o ruhları, o ruhlarla beraber gazi arkadaşlarını, özverili ve kahraman Türk milletini temsil edecektir' Sayın Kılıçdaroğlu, senin gibilere rağmen şehitler tepesi hiçbir zaman boş kalmadı, boş da kalmayacak. Çünkü, aziz şehitlerimiz vatanın ve milletin ebedi manevi muhafızlarıdır. Kılıçdaroğlu sen Suriye’nin muhalefet partisi değilsin. Esad’ın yancısı, rejimin kuklası değilsin. Esad’ın kan kardeşi, Mehmetçik katillerinin yoldaşı olamazsın.
CHP’ye oy vermiş kardeşlerimize ihanet etme, yazık etme, haksızlık etme. Esad ile görüşelim diyen maskaralar yaşadığınız ülke Türkiye’dir. Ne işimiz var İdlib’de, orada ne için mücadele ediyor Mehmetçik sorularını soranlar, kem konuşmayın, kötü konuşmayın, kifayetsiz konuşmayın, yüzünüz kızarmıyorsa bari milletten utanın, olmadı Allah’tan korkun.
Bugün yaşadıklarımız son bin yılın özetidir, hiç olmazsa sözde aydın kesilip savaşa hayır diyen reziller, objektif olarak geçmişimizi okuyun. Türkiye’nin çıkarlarına namusluca sahip çıkın. Merhum Şairimiz Arif Nihat Asya ne kadar da anlamlı söylemiş: 'Kalk yiğidim, yine dağ başını duman aldı. Parçalandı bir kıtanın toprakları, Aslan payını aslan olmayan aldı. Kalk yiğidim, yine dağ başını duman aldı' Biz kalktık, dağ başını saran dumanı gerekirse nefesimizle dağıtmaya karar verdik.
Biz kalktık, kös kös oturan Kılıçdaroğlu ve zillet ittifakını Türk milletinin iradesine teslim ettik, sefil akıbetlerini beklemeye bugünden koyulduk. Sözlerime son verirken beka mücadelemizde devletin, hükümetin, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin dağ gibi, çelik gibi, fedakarca arkalarında olduğumuzu inançla paylaşıyor, İdlib’de görev yapan evlatlarımızın gözlerinden öpüyorum. Hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyor, başarılarla dolu bir hafta geçirmenizi diliyorum. Gazamız mübarek olsun, kılıcımız keskin olsun, Allah yar ve yardımcımız olsun."