Olay, geçen yıl merkez Osmangazi ilçesine bağlı Hüdavendigar Mahallesi Kanal Caddesi'nde bulunan evde meydana geldi. İddiaya göre, Songül Yalçın bir gün sonra evleneceği nişanlısı Yunus Emre A.'nın evine gitti. Evde bir süre konuşan nişanlı çift, takılar nedeniyle tartışmaya başladı.
Tartışmanın büyümesi üzerine Akar, Yalçın'ı banyoya götürüp dövdü. Yere yığılan Yalçın'ın bayıldığını düşünen Yunus Emre, evden ayrıldı. Bir süre sonra evine dönen Yunus Emre A., Songül Yalçın'ın yerde hareketsiz yatmaya devam ettiğini görünce durumu sağlık ekiplerine bildirdi.
Akar olay yerinden kaçarken, kapısı açık olan eve giren sağlık görevlileri yaptıkları kontrolde Songül Yalçın'ın bilincinin kapalı olduğunu tespit etti. Olay yerinde ilk müdahalesi yapılan Yalçın, Çekirge Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı, ancak burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Olayın ardından güvenlik kameralarınca tespit edilen Akar, polis ekiplerince düzenlenen operasyonla arkadaşının evinde yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Yunus Emre A., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Duruşmaya devam edildi
Bursa 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'kasten adam öldürmek' suçundan hakkında ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılan Yunus Emre A.'nın, yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya, sanık kaldığı cezaevinden SEGBİS'le katıldı. Duruşmada daha önce yaptığı savunmayı tekrar eden Yunus Emre A. "O gün Songül benim evime geldi. Gelinlik almaya gidecektik. Ancak nedenini bilmediğin sinirli bir hali vardı. Elindeki çantasını salona girdiğinde çekyatın üzerine attı. Kendisini sakinleştirmeye çalıştım. Kendisine bazen iş yerinde ve evinde kriz geliyormuş. Ağlamaya ve etrafına boş boş bakmaya başladı.
Rahatlaması için dolaptaki eşyaları göstermeye çalıştım. Banyo kapısına doğru gittiğinde birden dönerek bana tokat attı. Ben de elimi uzattığım için parmağımı ısırdı. O sırada elimden kurtulup, banyoya düştü. O gün banyoyu yıkadığımdan yerler ıslaktı. Kafasını klozetin kenarına çarptı. Birkaç defa kendisini tutmama rağmen ayağı kayıp düştü.
Sonra oturdu ve etrafa yine boş boş bakmaya başladı. Ben de sakinleşmesi için yalnız bırakarak dışarıya çıktım. Fatura yatırıp geldim. Saçları dağınık vaziyette görünce korktum. 112'yi aradım. Sağlık ekibi ile birlikte polis eve geldi. Songül'ün kafasını yere çarpmasından dolayı öldüğünü düşünüyorum. Songül'ü ben öldürmedim. Ben kendisine hiç vurmadım. Ayrıca nişanlılığımız süresinde kendisine şiddet göstermiş olsaydım, mutlaka ailesine söylerdi." diye konuştu.
İstanbul Adli Tıp Kurumundan rapor istendi
Mahkeme heyeti, Songül Yalçın'ın kafasında ve vücudundaki kırıkların tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmasına ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.