Anadolu Efes'in kaptanı milli basketbolcu Doğuş Balbay, salgın dönemini geride bıraktıktan sonra hem lig kupası hem de Euroleague kupasını kazanmak istediklerini söyledi.
Anadolu Efes’te forma giyen basketbolcu Doğuş Balbay, sosyal medyada katıldığı canlı yayında açıklamalarda bulundu. 31 yaşındaki oyuncu, örnek aldığı basketbolcunun Arjantinli oyuncu Manu Ginobili olduğunu vurgulayarak, “Birçok oyuncuyu çok yakından takip ettim. Odamda Kobe Bryant, Allen Iverson, Vince Carter posterleri vardı. Tabiî ki biraz daha da bilerek oynamaya başladığım zaman için Ginobili’nin hırsı ve sahada yaptıkları benim dikkatimi çekiyordu. Onu çok izledim. Canlı da izleme fırsatı buldum. Örnek aldığım sporculardandır” şeklinde konuştu.
"Diğer takımlara göre avantajımız var"
Korona virüs salgını nedeniyle maçlara verilen aranın ardından müsabakalara geri dönüşün kendileri için zor olacağını belirten Balbay,"Bizim diğer takımlara oranla şöyle bir avantajımız var. 1-2 senedir çekirdek kadroyu koruduk. O avantajı kullanabiliriz. Fizik ve kondisyon olarak bu mücadeleye ne kadarımız hazır olacak göreceğiz. 8 haftalık aradan sonra kora kor mücadele kolay olmayacak. İlk defa böyle bir şey başımıza geliyor. Şu anda bir şey söylemek kolay değil. Basketbol temas gerektiren bir spor. Antrenman ve maçlara başladığımızda ilk etapta kolay olmayacaktır. Belki bunu Efes olarak avantaja çevirebiliriz. Çok derin bir kadromuz var. 2 yıldır birlikte oynuyoruz” diye konuştu.
"Seyircisiz maçlar motivasyon açısından iç açıcı olmuyor"
Deneyimli basketbolcu, liglerin olası başlama durumunda ilk etapta oynanacak seyircisiz müsabakaların kendileri için motivasyon eksikliğine sebep olabileceğinin altını çizerek, "Maçlar ertelenmeden bir iki maçı seyircisiz oynadık. Bizler için o tür maçlar motivasyon açısından çok iç acıcı olmuyor. Bir Sinan Erdem’de kapalı gişe oynadığımız maçlarla seyircisiz maçlar arasında dağlar var. Motivasyonu kaybedebiliyorsunuz. Rakibin sesini duyabiliyorsunuz. Uyku gibi bir şey saha içinde 15 bin kişi olmayınca uykuya dalamıyorsunuz. Muhtemelen seyircili oynadığımı maçlarla seyircisiz oynadığımız maçlar arasında fark olacaktır" ifadelerini kullandı.
"Maça çıkmadan önce dişlerimi fırçalarım"
Maçlara çıkmadan önce genelde müzik dinleyerek motive olduğunu aktaran Doğuş Balbay, herhangi bir totemi olmadığını da ifade edip, "Genelde karışık listem var. Oradan yüzde 90 yabancı hip-hop ya da rap dinliyorum. Kendimi motive edebilmek için özel bir şarkımı yok. Totem olarak maçlardan önce soyunma odasında dişlerimi fırçalarım. Bu bende bir alışkanlık. Genelde dişlerimi fırçalayıp maça çıkarım. Onun dışında totemim yok" açıklamasını yaptı.
"Amerika Durant’i konuşurken o playstation oynuyordu"
Doğuş Balbay, aynı üniversitede okuduğu Kevin Durant ile ilgili de konuşarak şu ifadelere yer verdi:
"Aynı üniversiteye gitmem benim için çok farklı bir tecrübeydi. Ben üniversiteye başladığımda o draft oldu. Ziyarete gittiğimde draft süreci başlamıştı. O draft olmadan Teksas’ta 15-20 günlük bir beraberliğimiz oldu. Televizyonda Kevin Durant draftta birinci olacak mı diye bütün Amerika onu konuşurken o arkadaşlarıyla playstation oynuyor ve haberlere bakmıyordu. İlginç bir karakterdi. Burnu havada olmayan çalışkan ve mütevazı bir oyuncuydu. Draft edildikten sonra da her yaz 3-4 antrenörle sabah 6’da başlayıp, 7-8’de antrenmanını bitiriyordu. Biz antrenmana gittiğimizde Kevin Durant antrenmanı bitap bir halde bitirmiş oluyordu. Aynı sahayı paylaşmak, aynı okulu paylaşmak çok değişik bir tecrübe oldu" ifadelerini kullandı.
"Son sıralardan çıkıp, final-four oynamak rüya gibiydi"
Başarılı oyun kurucu, Euroleague’de son sıralarda bitirdikleri sezonun ardından bir sonraki sezonda da final-four oynamanın unutulmaz olduğunu dile getirerek, "Geçen seneki final-fouru unutamıyorum. Bir önceki sezon ligi sonda bitirip sonraki sezon final-four oynamak rüya gibiydi. Kupaya da çok yakındık. CSKA gibi tecrübeli takıma yenildik” değerlendirmesini yaptı.
"Evde kaybettiğimiz CSKA maçını unutamam"
Bu sezon kendisini en etkileyen mücadelenin sorulması üzerine Doğuş Balbay, "Evde kaybettiğimiz CSKA maçı. 15 bin kişinin üstünde bir seyirciyle oynadık. Geçen senenin hırsı vardı üzerimizde ama o kadar iyi oynadığımız maçta Mike James ve arkadaşlarına son saniye basketiyle yenildik. Oradaki atmosferi seyirci coşkusunu unutamam keşke galibiyetle dönebilseydik" yanıtını verdi.
Hem lig hem de Euroleague kupasını kazanmak istiyoruz"
Salgın dönemini geride bıraktıktan sonra sezonu iki kupayla kapatmak istediklerinin altını çizen başarılı basketbolcu, “Bir an önce umarım salgınından kurtuluruz. Hayat biraz olsun normale döner diye umuyorum. Sezon devam eder mi bilemiyoruz. Bu kadar güzel giden bir sezon her iki kulvarda da hem Türkiye hem Euroleague’de devam ediyorduk. Zevk veren bir basketbol oynuyorduk. Şu anda pandemi ile savaşıyoruz. Basketbolu ikinci plana atmış durumdayız. İnşallah bu virüsten kurtulur hayatımıza dönersek hem Türkiye’de hem de Euroleague kupasını kazanmak istiyoruz” ifadelerine yer verdi.