İlk olarak Hürriyet yazarı Yalçın Bayer'in köşesinden duyurduğu, daha sonra Korkusuz yazarı Can Ataklı'nın Twitter hesabından yazdığı Muharrem İnce'nin yeni parti kuracağı iddialarıyla ilgili Sözcü yazarı Saygı Öztürk de bir yazı kaleme aldı.
Saygı Öztürk, "İnce için iki yol var" başlıklı yazısında, 'yeni parti kuracağı' tartışmalarına "İnce'nin Cumhur ittifakıyla hareket edeceğini düşünülmez. Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalsa bile İnce çıkıp, “Cumhur ittifakının adayını destekliyorum” dese, eşi dahil, en yakınındakilerin de oy vermeyeceğini biliyor." diyerek katıldı.
Öztürk'e göre, CHP 37. Olağan Kurultayı'nda Muharrem İnce'ye büyük ayıp edilmiş, oturma düzeninde şehirlerin baş harflerine göre yerleşim gerçekleştirilince İnce arka sıralarda oturmuş ve buna epey bozulmuş.
"İNCE'NİN ÖNÜNDE İKİ YOL VAR"
CHP'li Muharrem İnce'nin önünde iki yol olduğunu belirten Saygı Öztürk, "Ya 100 bin imza bulup cumhurbaşkanı adayı olmak. Siyasi parti kurup genel başkan seçildikten sonra cumhurbaşkanı adayı olarak ortaya çıkmak." diyerek seçenekleri böyle aktardı.
İŞTE SAYGI ÖZTÜRK'ÜN BUGÜNKÜ YAZISI
Muharrem İnce, 33 yaşında CHP İl Başkanlığı, 4 dönem milletvekilliği yaptı. Partisinin TBMM Grup Başkanvekilliği görevinde bulundu. Cumhurbaşkanı adayı oldu. Seçimi kaybetti. Seçim gecesi hiçbir açıklama yapmaması nedeniyle eleştirildi. Şu anda CHP delegesi, emekli milletvekili. İnce, iddiasından hiçbir şey kaybetmiş değil. “CHP'nin Genel Başkanı olacağım. Genel Başkan olarak Cumhurbaşkanı seçimine gireceğim ve kazanacağım” diyordu.
Bunları, 30 Ekim 2019'da bu köşede yazmıştım. İnce, partide delegelik dışında bir görevi olmamasına rağmen, geniş bir kadroyla memleket meseleleri üzerine çalışmayı hiç bırakmadı. Örneğin dış politikadaki gelişmeler oturulup enine-boyuna tartışılıyor. Ekonominin durumu uzmanları tarafından anlatılıyor. Sanki yarın göreve başlayacakmış gibi çalışılıyor, gündemden kopmuyor.
ADAYLIK ÖNERİSİ
Muharrem İnce'den bir sohbetimiz sırasında, cumhurbaşkanlığı adaylığı teklifini nasıl aldığını dinlemiştim. Şunları anlatmıştı: “Cumhurbaşkanlığı seçiminden yaklaşık 6 ay kadar önce, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na gidip, aday olmasını önerdim. Eğer aday olmayacaksa, aday olacağımı söyledim. Konu orada kaldı. 28 ya da 29 Nisan tarihinde genel başkan beni yanına davet etti, ‘Anketler yaptırdık, senin aday gösterilmeni isteyenlerin oranı yüzde 85 civarında' dedi.”
Bu konuşma ikisinin arasında kaldı. Kimsenin duymasını istemiyorlardı. Kılıçdaroğlu, mayıs ayının ilk haftasında İnce'nin adaylığını açıklayacaktı. Bu arada da Muharrem İnce'nin hazırlık yapması gerekiyordu. Ortada daha ne fotoğraf, ne otobüsün giydirilmesi vardı. Bir de şöyle bir durum vardı: Açıklama yapmadan fotoğraf çektirmesi halinde, bu duyulacak ve İnce'nin aday olduğu ortaya çıkacaktı. Fotoğraf için stüdyoya gitmedi, gizli saklı bir şekilde arkadaşının ofisinde çektirdi. CHP'nin otobüsünde bulunan Kılıçdaroğlu'nun fotoğrafları çıkarıldı, yerine İnce'nin fotoğrafları giydirildi.
ADAY OLMADI, ÇÜNKÜ…
CHP'de, aday olunmaz, delege aday gösterir. CHP'nin 25 Temmuz 2020'de yapılan genel başkanlık yarışında Muharrem İnce yoktu. Açıkçası, il kongreleri sırasında da seçimlere müdahil olmadı. Eğer İnce, kurultay delegelerinden önemli bir destek göreceğini bilseydi, genel başkanlığa aday olabilirdi. CHP'de olağanüstü kurultay için 569 imza toplanmıştı. İnce taraftarlarına göre bu sayı 600'ü aşıyordu.
Olağanüstü kurultay için imza verenlerden yaklaşık 450'si, bu dönem delege seçilemedi. Yine, İnce ile birlikte hareket eden 14 milletvekilinden ikisi dışındakiler aday gösterilmedi. İmzacı belediye başkanlarının da önemli bir bölümünün listelerde yer alamadıkları İnce yanlıları tarafından belirtiliyor. Kurultayda İnce'yi destekleyecek yeterli sayıda delege olmadığı bilindiği için aday olarak ortaya çıkmadı. 68 imzayı bulsa ve Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıkmış olsa, deneyimli particilere göre İnce'nin bu seçimde hiç şansı olmazdı.
YA İMZA, YA BAŞKANLIK
Kurultayda oturma düzeni şöyleydi: Önde Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, arka sırada büyükşehir, onların arkasında il belediye başkanları, il başkanları ve delegeler yer almıştı. İl delegeleri harf sırasına göre oturtulduğu için Yalova delegeleri de en arka sıradaydı. Muharrem İnce, bu duruma üzüldüğü, partisinin cumhurbaşkanı adayı olması nedeniyle önde olmasa bile ortalarda oturtulmadığına üzüldüğü, yıllardır tanıdığı bazı partililerin kendisine selam vermeye bile çekinmesinden büyük üzüntü duydu.
Yaşanan bu süreç, Muharrem İnce'nin CHP'den ayrılıp yeni bir siyasi parti kuracağı söylentilerine yol açtı. Bu konuda İnce'den açıklama alamadım. Ama önceki sohbetimizi hatırladım. İnce, “Ben CHP'ye genel başkan olacağım, cumhurbaşkanlığı seçimine de CHP'nin adayı olarak katılacağım” diyordu. CHP'ye genel başkan olamadığına göre, cumhurbaşkanlığı adaylığında ısrarlıysa İnce'nin önünde cumhurbaşkanlığı adaylığı için iki yol var:
Ya 100 bin imza bulup cumhurbaşkanı adayı olmak.
Siyasi parti kurup genel başkan seçildikten sonra cumhurbaşkanı adayı olarak ortaya çıkmak.
AYRIŞMA DEĞİL, BİRLEŞME DÖNEMİ
Yakın döneme kadar, “Ben bu partinin evladıyım. Bir başka partiye geçmem, ayrılmam ya da siyasi parti kurmam asla söz konusu değil” diyen İnce de biliyor ki, “Parti kuruyorum” demekle parti hemen kurulmuyor. Kuruluş aşamasında bile, “CHP'yi bölmesi için Cumhur ittifakından destek aldı” sözleri mutlaka gündeme getirilecektir.
İnce'nin Cumhur ittifakıyla hareket edeceğini düşünülmez. Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalsa bile İnce çıkıp, “Cumhur ittifakının adayını destekliyorum” dese, eşi dahil, en yakınındakilerin de oy vermeyeceğini biliyor.
CHP içinden yeni bir siyasi parti çıkması CHP'ye zarar verecektir. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce'nin gönlünü almalı. İnanıyorum ki Kılıçdaroğlu'nun, Muharrem İnce'nin en arka sırada oturtulduğundan bile haberi olmamıştır. Dönem ayrışma değil, birleşme dönemidir.