Dört sene boyunca çalıştığı şirketten kovulan bir işçi, İş Mahkemesi'ne başvurdu. Davacı işçi, çalıştığı kurumda mağaza müdürü olduğunu, yaptığı fazla mesailerin tarafına ödenmediğini ve haksız olarak işine son verildiğini ileri sürerek kıdem, ihbar tazminatı ve fazla mesai ücretlerinin ödenmesini talep etti. Davalı şirket, iddiaları reddetti. Mahkeme, davanın kısmen kabülüne hükmederken kararı davalı şirket avukatı temyiz etti.
Yargıtay 9.Hukuk Dairesi, emeklilik, askerlik ve evlilik gibi durumlarda işverenin işçiden tazminat talep edemeyeceğine dikkat çekti. Kararda bu ifadeler yer aldı:
"İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir nedeni olmaksızın ve usulüne uygun bildirim süresi tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24 ve 25. maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 4857 sayılı Kanun'un 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir.
İhbar tazminatı iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olduğu için, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. Yine, işçinin 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi sebeplerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez. Mahkeme kararının bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir."