Hizmet süresi tek bir statüden emekli olmaya yetmeyenler için avantaj elde eden bu durum, birtakım vatandaşların ise emekliliğini geciktiriyor. Yargıtay, hizmet süresi tek bir statüden emekli olmaya yeterli olanların hizmet birleştirmeye zorlanamayacağı kararı verdi.

Hizmet sürelerinin birleştirilmesi, prim günü tek bir statüden emekli olmaya yetmeyenlere avantaj sağlıyor. Bazı durumlarda ise dezavantaj yaratabiliyor. Örneğin, SSK’dan daha az prim günüyle ve daha erken yaşta emekli olmak mümkün bulunuyor. SSK’lı çalışmanın ardından dükkan işleten bir şahıs 7 senelik hizmet süresinin çoğunu BAĞ-KUR’da geçirdi ise emeklilik için daha fazla prim gününe sahip olması gerekiyor.

Bu da emekliliği geciktirebiliyor. SSK’lı çalışırken primleri tavandan yatırılmış olan kişiler sıklıkla BAĞ-KUR’lulardan, kimi zaman da hem BAĞ-KUR’lulardan bununla beraber Emekli Sandığı’na doğal olarak olanlardan daha yüksek emekli aylığı alabiliyorlar. Ayrıca, BAĞ-KUR prim borcu olanlar borçlarını ödemeden emekli olamadıkları için emeklilik süresi uzayabiliyor. Bu tür durumlarda vatandaşlar hizmet birleştirmesi yapmaktan kaçınıyor

İşçi, işyar, esnaf gibi farklı statülerde emek harcaması olanlar hizmet sürelerini birleştirerek emekli olabiliyorlar. 2008 öncesi çalışmaya başlamış olanların hizmet süreleri birleştirilirken, son 7 senelik fiili hizmet süresine bakılıyor. Buna göre, son 2520 prim günü en fazla hangi statüde geçmiş ise o statünün kurallarına gore emekli ediliyorlar. Hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu statü dikkate alınıyor.

Habertürk'ten Ahmet Kıvanç'ın haberine nazaran; sigortalı çalışma başlangıcı 2008 Mayıs ayı ve sonrasında olanlar ise tüm emek harcama yaşamları boyunca hizmet süreleri en oldukca hangi statüde geçmiş ise o statüden emekli ediliyorlar.

Hizmet sürelerinin birleştirilmesi, prim günü tek bir statüden emekli olmaya yetmeyenlere avantaj sağlıyor. Bazı durumlarda ise dezavantaj yaratabiliyor.

Örneğin, SSK’dan daha az prim günüyle ve daha erken yaşta emekli olmak mümkün bulunuyor. SSK’lı çalışmanın peşinden dükkan işleten bir kişi 7 yıllık hizmet süresinin çoğunu BAĞ-KUR’da geçirdi ise emeklilik için daha fazla prim gününe haiz olması gerekiyor. Bu da emekliliği geciktirebiliyor.

SSK’lı çalışırken primleri tavandan yatırılmış olan kişiler çoğunlukla BAĞ-KUR’lulardan, kimi vakit da hem BAĞ-KUR’lulardan bununla birlikte Emekli Sandığı’na doğal olarak olanlardan daha yüksek emekli aylığı alabiliyorlar.

Ayrıca, BAĞ-KUR prim borcu olanlar borçlarını ödemeden emekli olamadıkları için emeklilik süresi uzayabiliyor. Bu tür durumlarda vatandaşlar hizmet birleştirmesi yapmaktan kaçınıyor.

SGK ZORLA BİRLEŞTİRMESİ YAPIYOR

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), bu halde birden fazla statüde emek vermesi olanlar emeklilik için müracaat ettiklerinde hizmet birleştirmesi yapıyor. Statülerden sadece birindeki emek harcama süresi emekli olmak için yeterli olanları da aynı işleme doğal olarak tutuyor.

Örneğin, 6500 gün SSK’lı emek harcaması olan bir şahıs yaşını doldurduğunda emekli olabilir. Bu kişi yaşını beklerken dükkân açtığında SGK bu defa hem SSK, aynı zamanda BAĞ-KUR günlerini dikkate alıyor. BAĞ-KUR’dan emeklilik için minimum 9000 prim günü gerektiğinden, yaşını doldurmuş olduğu biçimde bireyin emekliliği gecikiyor.

SGK, bu şekilde bir vatandaşın “Benim SSK’daki prim günlerim emekli olmak için ehil. BAĞ-KUR’daki hizmetlerimi dikkate almadan sadece SSK’daki hizmetlerim ile emekli olmak istiyorum” dediğinde kabul etmiyor. Vatandaşlar ancak dava yöntemiyle haklarını alabiliyorlar.

YARGITAY: SİGORTALI İSTEMEDİKÇE HİZMETLER BİRLEŞTİRİLEMEZ

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi (Esas No: 2020 / 4864, Karar No: 2021 / 5424) önce SSK’lı, sonrasında da BAĞ-KUR’lu çalışması bulunan bir vatandaşın ölümü üzerine eş ve çocukları tarafından oluşturulan davayı karara bağladı. Dosyaya göre, SGK önce SSK statüsünden aylık bağladı. Daha sonra bu aylığı iptal etti ve eş ve çocuklarına ödenmiş olan aylıkları faiziyle geri istedi. Gerekçe olarak da aylığın BAĞ-KUR’dan bağlanması gerekir iken yanlışlıkla SSK’dan bağlandığı, fakat BAĞ-KUR sürelerinin de aylık bağlamaya yetmediği gösterildi.

Yargıtay sonucunda, farklı toplumsal güvenlik kurumlarına tabi olarak geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesine ait 2829 Sayılı Kanun’un amacının, hiç bir kurumdaki hizmeti tek başına aylık bağlanmasına yeterli olmayan sigortalı veya hak sahiplerine, farklı kurumlardaki hizmet süreleri birleştirilmek üzere aylık bağlanmasını sağlamak olduğu vurgulandı. Böylece, farklı kurumlardaki hizmet sürelerinin ziyan olmasının önlenmesinin amaçlandığı belirtildi.

Kararda, “Bazı toplumsal güvenlik kurumlarında geçen hizmet süreleri toplamının tek başına aylık bağlanmasına ehil olması halinde, öteki kurumlarda geçen hizmetlerin birleştirilmesinde sigortalının veya gerçek sahibinin iradesinin de bu yönde olması koşuluyla mecburiyet bulunmamaktadır” denildi.