Dr. Mehmet Akgün, “15 ya da 20 metre öteden bir insan ancak burun görüntüsü ile tanınmaktadır. Bu uzaklıktan göz şekli ya da dudak değil burun en belirgin şekilde ortaya çıkmaktadır. Kafa yuvarlağı ve yüz üçgeni ise bu şekilde burun ile tamamlanmaktadır.

Kafa yuvarlağı kafatası ile oluşmaktadır. Bu şekilde oluşan şekilde estetik olarak görülen yüz şekli üçgendir. Normal şekilde bu şekle sahip olmayanlar dolgu ile yüzü üçgen yapma için gerekli operasyonları yapmaktadır.

Belirgin alt çene kemiği kadınlarda daha kadınsı bir görüntüyü öne çıkarmaktadır. Yuvarlak kafa çıkık alın arkadan basık olan bir kafa şekli estetikten uzak bir yüz şekline sebep olmaktadır.

Gözün alt ve üst çene arasında dengeli bir görüntüye sahip olması için gerekli operasyonlar yapılmaktadır. Daha köşeli olan bir üst çene altında bulunan küçük alt çene uyumsuzluk oluşturacaktır. Bu durumda da ortaya dolgu ile yüzü üçgen yapma operasyonu çıkacaktır.

Alt çene kemiğinin kulakların altına denk gelen bölümünde biraz dolgu yapmak yüzde inanılmaz bir değişim ve cazibeli bir görünüm sağlayacaktır. Dolgu için kullanılan malzemelere de dikkat edilmelidir. Bunun için madde ve malzeme seçimi açısından gerekli seçenekler iyi bir şekilde değerlendirmeli ve uzmanlar eşliğinde uygulanmalıdır” dedi.

Genelde dolgu için 2 yıllık özel bir maddenin kullanıldığını ifade eden Dr. Akgün, “Dolgu ile yüzü üçgen yapma işleminde iyi bir marka tercih edildiğinde operasyon sonrasında komplikasyon ihtimali oldukça düşüktür. Çene üzerinde yapılacak olan işlemler çenenin köşesinden derinin yaklaşık 1 cm. derindedir.

Parmak ile hissedilerek yapılmaktadır. Deriye az seviyede verilen uyuşturucu madde ile cilt istenen operasyona hazır hale gelecektir. Yapılan dolgudan sonra istenen görünüm yaklaşık 2 hafta sonrasında farklı doz ile de alınabilir” açıklamalarında bulundu.